Israrlı Takip Suçu
Israrlı takip suçu, mağdurda ciddi huzursuzluk ve güvenlik kaygısı yaratacak şekilde yapılan ısrarlı iletişim veya fiziksel takibi ifade eder.
Israrlı Takip Suçu Nedir?
Israrlı takip Türk Ceza Kanunu m. 123/A hükmü uyarınca suç olarak tanımlanmış bir fiildir. İngilizce konuşulan ülkelerde “stalking” olarak tanımlanır. Suçun faili de “stalker” olarak bilinir. TCK m. 123/A hükmünün birinci fıkrası uyarınca, failin mağduru ısrarlı bir şekilde fiziken takip etmesi veya haberleşme yahut iletişim araçlarıyla, bilişim sistemleriyle veya üçüncü kişilerin kullanılarak mağdurla temas kurmaya çalışması, bu suretle mağdur üzerinde önemli öçüde huzursuzluk yaratılması, mağdurun kendisinin veya yakınlarının güvenliğinden endişe duymasına sebebiyet verilmesi halinde suçun failine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilecektir. Yasa hükmünün ikinci fıkrasında ise suçun nitelikli hali belirtilmiştir. Şayet fail kendi çocuğuna veya hakkında ayrılık kararı verilen eşe veya boşandığı eşine karşı bu suçu işlerse, ısrarlı takip fiili neticesinde mağdurun okulunu, işyerini, konutunu değiştirmesine veya işini bırakmasına sebebiyet verirse ve keza fail hakkında koruma tedbir kararı verilmiş olup, fail de bu karara uymayarak mağdurun konutuna, okuluna, işyerine yaklaşmışsa bu durumda faile verilecek ceza bir yıl ile üç yıl arasında olacaktır.
Israrlı Takip Suçunun Faili ve Mağduru Kimdir?
Israrlı takip suçu, bir failin mağdura karşı obsesyon geliştirdiği, mağduru takıntılı şekilde daimi olarak takip ettiği, izlediği, her türlü haberleşme, iletişim aracıyla, whatsapp ile, cep telefonu mesajıyla, Facebook’tan, Instagram’dan ve her türlü sosyal medya sitesi üzerinden takip etmesi, rahatsızlık vermesi, e-posta iletileri ve her türlü ileti gönderilmesi, bilumum bilişim sistemleri üzerinden veya üçüncü şahısların kullanılması üzerinden mağdurun huzurunun bozulması, mağdurum gerek kendisinin gerekse yakınlarının kaygı duymasına neden olması neticesi doğuran fiil veya fiillerden oluşur.
Bu suçun faili de mağduru da herkes olabilir. Bir erkek, iş hayatında husumet duyduğu bir kişiyi ısrarla takip edebilir. Bir kadın, eski sevgilisi olan bir erkeği ısrarla takip edebilir. Kişiler eski eşlerini, çocuklarını ısrarla takip edebilir. Bir kimse, görüşmek istemediği akrabasını ısrarla takip edebilir. Bir kadın da ihtilaf yaşadığı başka bir başka kadını ısrarla takip olabilir. Fail erkek de kadın da olabileceği gibi, mağdur da erkek veya kadın olabilir.
Israrlı takip suçunun tanımlandığı Türk Ceza Kanunu m. 123/A/2 hükmü uyarınca, eğer ısrarlı takip suçu çocuğa veya ayrılık kararı verilen yahut boşanılan eşe karşı işlenirse suçun nitelikli hali oluşur. Bu durumda, failin fiilleri neticesinde mağdur okulu, işini, konutunu değiştirmek durumunda kalmışsa, işini bırakması gerekmişse, fail hakkında koruma tedbir kararı verilip buna uyulmamışsa, faile verilecek ceza bir yıl ile üç yıl arasında olacaktır.
Dolayısıyla suçun kişinin çocuğunaa veya ayrılık kararı verilen yahut boşanılan eşine karşı işlenmesi hali suçun nitelikli halidir. Ancak bu kapsama girmeyen her türlü ısrarlı takip suçu mağduru da yasal altı aylık süre içerisinde Türk Ceza Kanunu m. 123/A/1 uyarınca suç duyurusunda bulunup soruşturma sürecini başlatabilir.
Eski Eşe ve Hakkında Ayrı Yaşama Kararı Verilen Eşe Karşı Israrlı Takip Suçu
Israrlı takip suçunun en yaygın görülen hali, genellikle eski eşe ve Mahkemece hakkında ayrı yaşama kararı verilen eşe karşı işlenmektedir.
Çoğu insan, boşandığı eski eşine karşı bir takıntı geliştirmekte, eski eşini gerek fiziksel olarak takip etmekte, gerekse sosyal medya üzerinden takip etmekte, çoğu zaman ortak tanıdıklar üzerinden haber göndermektedir. Aynı şekilde, çoğu kimse de Mahkemece ayrı yaşama kararı verilmesine karşın eşine karşı ısrarlı takip suçu işleyebilmektedir.
Israrlı takip suçu, Türk Ceza Kanunu’nun m. 123/A hükmünde tanımlanmıştır. Yasa hükmünün ikinci fıkrasında ise, bu suçun kişinin eski eşine karşı işlenirse suçun nitelikli halini teşkil etmektedir. Aynı şekilde hakkında ayrı yaşama kararı verilen eşe karşı da bu suç işlenirse suçun nitelikli hali oluşur. Bu bağlamda, kişi eski eşini takip etmişse, şayet mağdur taraf da okulunu, işyerini, konutunu değiştirmiş veya işini bırakmak zorunda kalmışsa, yahut da fail hakkında uzaklaştırma kararı olup da konuta, okula yahut da işyerine yaklaşmama yönünde koruma tedbir kararına uymayan fail için bir yıl ile üç yıl arasında cezaya hükmedilecektir. Eski eşe karşı ısrarlı takip, suçun nitelikli halini teşkil ettiği için, bu suçun mağdurunun yasal altı aylık süre içerisinde suç duyurusunda bulunarak yasal süreci başlatmasında hukuki yarar vardır.
Eski Sevgiliye Karşı Israrlı Takip Suçu
Israrlı takip suçunun yaygın görülen bir hali de, kişinin eski sevgilisine karşı işlenmekte olup, fail mağduru gerek gerçek hayatta takip etmekte, gerekse sosyal medya üzerinden takip etmekte, iletişim araçları ile rahatsızlık verici mesajlar atmakta, ortak tanıdıklar aracılığıyla haber göndererek rahatsızlık etmektedir.
Israrlı takip suçu, Türk Ceza Kanunu’nun m. 123/A hükmünde tanımlanmış olup, işbu yasa hükmünün ikinci fıkrasında suçun eski eşe karşı işlenmesi nitelikli hal olarak tanımlamış olsa da, eski sevgiliye karşı işlenen suç bu kapsama alınmamıştır. Dolayısıyla eski sevgiliye karşı işlenen ısrarlı takip suçunda, yasa hükmünün birinci fıkrasına göre soruşturma ve kovuşturma yapılacaktır. İşbu fıkra hükmüne göre, failin ısrarlı bir şekilde fiziken takip edilmesi, haberleşme araçlarıyla, iletişim araçlarıyla, bilişim sistemleriyle yahut üçüncü kişilerin kullanılarak temas kurmaya çalışılması suretiyle mağdur üzerinde önemli ölçüde huzursuzluk oluşmasına yahut kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olunması durumunda faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verileceğine hükmedilmiştir. Eski sevgiliye karşı işlenen ısrarlı takip suçunda, mağdurun yasal altı aylık süre içerisinde suç duyurusunda bulunması suretiyle yasal süreci başlatmasında hukuki yarar mevcuttur.
Kişinin Kendi Çocuğuna Karşı Israrlı Takip Suçu İşlemesi
Israrlı takip suçunun nitelikli hallerinden birisi, kişinin kendi çocuğuna karşı ısrarlı takip suçu işlenmesidir. Nitekim ısrarlı takip suçunun, Türk Ceza Kanunu’nun m. 123/A/2 fıkrasında ise, fail kendi çocuğunu ısrarla takip etmişse, mağdur olan çocuk da okulunu, işyerini, konutunu değiştirmiş veya işini bırakmak zorunda kalmışsa, yahut da fail hakkında uzaklaştırma kararı verilmesine rağmen konuta, okula yahut da işyerine yaklaşmama yönündeki tedbire uyulmamışsa, bu durumda fail için bir yıl ile üç yıl arasında cezaya hükmedilecektir.
Kişinin kendi çocuğuna karşı işlediği ısrarlı takip suçu, nitelikli hal olduğundan dolayı, bu suçun mağdurunun yasal altı aylık süre içerisinde suç duyurusunda bulunmak suretiyle fail hakkında yasal süreci başlatmasında hukuki yararı bulunmaktadır.

